Öne Çıkan Yayın

PUGLIA - Itria Vadisi

11 Kasım 2012 Pazar

SPETSES

Uzun senelerden beri ilk kez bu yaz sezonu Yunanistan seyahati yapmamış olmak hakikaten içimde büyük bir boşluk yaratmıştı. Evet, keyifli deneyimlerimiz oldu yaz ayları içinde, ama yine de en çok dostlarımı özlediğimden bu eksikliği sıkça dile getiriyordum evin içinde.. Bunu bilen sevgili, doğum günümde Atina uçak bileti hediye edince elbette dünyalar benim oluverdi..

Atina, sevgili ile ikimizin de artık iyice tanıdığı ve kendimizi fazlasıyla oraya ait hissedebildiğimiz şehirler listesinin başında geliyor. (Detaylı Atina postu burada) Kendisiyle uzun ya da kısa o kadar çok vakit geçirdik ki; sevdigimiz mekanlara gidip özlem gidermek veya arkadaşlarımızla yeni lezzet denemeleri peşinde koşmak bizim için kendi şehrimizde hissettiklerimizden farklı gelmez oldu... Seneler içinde elbette Atina şehrinde geçen süreler kısalmaya, daha çok adalara vakit ayırmaya başladık ki haksız da sayılmazdık...

Bu kez, bu sürpriz seyahat için Kiklad Adalar grubundan daha farklı bir yaşam dinamiğine sahip olan, Yunanistan'ın Saronic Gulf yani Saronic Körfezi'nde bulunan adalar grubundan Spetses ve Hydra adalarını gezmeyi planladık sevgiliyle.. Mevsim itibariyle uzak adalar hem riskli olabilirdi, ayrıca Atina'ya yakın bu adalar yerliler tarafından daha çok yaz mevsimi dışında tercih ediliyor bilgisini de arkadaşlarımızdan edinmiştik.. Yani bizi alabildiğine lokal bir deneyim bekliyordu...

Genel bir bilgi vermek gerekir ise; Aegina, Angistri, Spetses, Hydra, Poros ve Salamina adaları ile bir yarımada olan Methana, Yunanistan'ın güneyindeki Saronic Körfezi'ni oluşturuyorlar. Mitolojik hikayelerle de zenginleşmiş bu yerleşim yerlerine dediğim gibi Atina'ya da yakın olduklarından Pire Limanı'ndan günlük feribotlar ile -fırtınalı günler dışında- tüm yıl boyunca kolayca ulaşılıyor.
 
Spetses ise; yüksek gelirli Yunan halkının (özellikle de armatörlerin) yazlıklarının bulunduğu ve ayrıca dünyaca ünlü isimlerin her yaz teknelerini demirlediği Yunan adalarından biri.. Atina'nın Pire Limanı'ndan Hellenic Seaways'in "Flying Dolphin XVII" ya da "Flying Cat" feribotu ile yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculuk sonrası adaya ulaşabiliyorsunuz. Körfezin diğer adalarından da Spetses'e her gün düzenli geçiş yapma şansınız oluyor, zira hemen hemen her feribot bu körfezin adalarına uğrayarak yol alıyor ve bu da turistlere hop on-hop off seyahat şansı tanıyor..





Spetses'in en güzel yanlarından biri adaya araba ile gidilemiyor oluşu. Adada göreceğiniz arabalar; ya taksi ya ada halkının kendi aracı ya da kamu aracı oluyor. Bu güzel detay sayesinde ada içinde araç trafiği neredeyse yok, ama onun yerine ciddi bir motor, ATV ve fayton trafiği mevcut.

"Peki ya valizler?" diye düşünmeyin, zira limanda sizi bekleyen birkaç taksi daima bulunuyor. Oteliniz bir plaja sahipse, limandan deniz taksisi kiralayarak da otelinize ulaşabiliyorsunuz. Ulaşım için lokal otobüslerin de varlığından bahsedilmişti ama biz belki de yaz sezonu sonunda adada olduğumuz için bu otobüslere rastlamadık.. (Adanın 2 yönüne, 2 ayrı otubüs sefer yapıyormuş..)

Adayı çepeçevre dolaşmak ve kuytu plajlarını keşfetmek için ATV, motor hatta  bisiklet harika bir tercih bana göre, çünkü adada yalnızca bir adet ana yol bulunuyor ve bu yol sayesinde tüm adayı 360 derece dönebiliyorsunuz. Küçük tekneler ile kıyı ve plajların keşfi de mümkün ve ana limandan tekne kiralamalarını da kolayca yapabilirsiniz.. Yürümek ise bu işi bir yaşam şekli kabul etmiş gezginler için kesinlikle mantıklı bir tercih.. 
 

PLAJLAR:

Kiklad grubunda görmeye alıştığımız o uzuuunn ve kum plajlar Spetses'te ne yazık ki mevcut değil. Ama bu demek olmuyor ki keyifle yüzemeyeceksiniz. Çakıl taşlı kumsalların kendine has bir rengi olan kristal sularında enfes yüzme deneyimleri yaşabilirsiniz..

Adanın ana plajı Kaiki. Yürüyerek de ulaşabileceğiniz bir plaj kendisi.. Anargyrios Koleji'ne yakın olduğundan adı Anargyrios ya da Scholes olarak da biliniyor. Organize bir plaj ve sahile bakan bir tavernası bulunuyor.

Agia Anargyri adanın güneyinde kalan en büyük plaj. Sezon sonu olduğundan işletmesi ve tavernası kapalıydı, ama sezonda en kalabalık adres burası olsa gerek diye düşünüyorum. Motor ya da kara/deniz taksisi kullanmak gerekebilir bu plaj için..

Agios Mamas Spetses'in şirin kasabalarından birinin plajı olduğundan kasaba ile aynı ismi taşıyor. Yürüyerek de ulaşabileceğiniz minik bir plaj kendisi. Yine çakıl, ama suyu çok çok güzel..

Vrelos etrafındaki çamlar sayesinde pitoresk görüntülere sahip enfes bir plaj. Bana kalırsa adanın en güzel yüzme noktası burası.. Ulaşım için biraz yol yapmak gerekiyor, ama kesinlikle değer...

Agia Marina da adanın yakın, minik çakıl taşlı ve organize plajlarından.. Plaj işletmesi de çok cici duruyor aslında.. Her ne kadar sezonu kapatmış olduklarından işletmeden faydalanamasak da sahilinde yapayalnız ve gözlümüzce bir gün geçirdik diyebilirim.. 

Xilokeriza ise adanın en uzak plajı. Uzak olduğu için de sezonda aşırı kalabalık olmazmış kendisi.. Küçük bir barı olduğunu gördük, ama her şekilde hazırlıklı gidilmesi gereken bir plaj olduğunu söylemek gerek..



Fayton Turu:

Fayton, adanın ara sokaklarını keşfetmek ve mimari güzelliğiyle tanışmak için keyifli bir aktivite. Yapılması şart diyemem, ama otel sahibemiz ile konuşup hayvanlara adil davranılarak bu aktivitenin yapıldığını öğrendiğimizden (ada halkı olarak hiç şikayetleri olmamış bugüne dek) bu turu atmakta bir sakınca görmedik biz.

Adanın daracık sokaklarına, zevkli Yunan evlerine, gözümüze değen nefis deniz manzaralarına, mis kokulu ada çiçeklerine bayıldık bu gezi esnasında.. Alpico da çok eğlendi.. Neşeli çığlıklar atıp, şaşkın şakın etrafına bakındı.. Başlı başına mutluydu ve domino etkisiyle bizi de olduğumuzdan daha mutlu etti..
 



Konaklama:

Spetses oldukça ufak yüz ölçümüne sahip bir ada. Ana yerleşim yeri Dapia. Diğer popüler yerleşim yerleri ise; Agia Marina, Old Harbour, Agios Nikolaos, Agios Mamas ve Kounoupitsa olarak sıralanıyor.. 

Dapia merkezde uygun fiyatlı, lakin bir miktar turistik kalan oteller bulmanız mümkün. Benim tavsiyem ise; Spetses gibi bir adayı ziyaret etmeye karar verirseniz çıtayı bir miktar yüksek tutup, merkezden biraz uzaklaşarak butik bir otel tercih etmeniz yönünde.. Bu gerçek bir ada deneyimi yaşamanızı sağlar diye düşünüyorum.

Bizim tercihimiz -ki tereddüt etmeden size de tavsiye edebilirim-; Orloff Resort oldu. Otel hem lokasyon hem temizlik ve hizmet anlayışı hem de dekoru ile tam aradığımız işletmeydi ve enfes bir konaklama deneyimi yaşattı bize.. Merkezde ya da merkeze yakın olmak isterseniz Poseidonion Grand Hotel veya Zoe's Club'a da göz atmanızı tavsiye ederim...

Revize Otel Bilgisi 2020: 2020 yılı pandemi nedeniyle hepimizin tatil planlarımızı -özellikle yurt dışı- iptal etmemize neden oldu. Bizim de uzun bir Yunan seyahatine çeşitli adalar serpiştireceğimiz bir planımız vardı ve ne yazık ki bu plan başka bir zamana bırakıldı.. Planlarımızdan biri arkadaşlarımızın teknesiyle Spetses'e gitmek ve adaya yeni merhaba diyen AMAN grup bünyesindeki a-acayip otel Amanzoe'de romantik bir hafta sonu kaçamağı yapmaktı.. Otel hakikaten inanılmaz bir konumda ve güzellikte.. Gelişi ile Spetses'e de bir başka hava kattığı da tartışmasız.. Eğer romantik bir kutlama ya da balayı planınız varsa kesinlikle ama kesinlikle tavsiye ediyorum kendisini.. 



Yeme-İçme:

Bu konudaki mekan tavsiyelerim bulunduğumuz mevsim dahilinde düşünülürse mümkün olan en iyi seçeneklerdi diyebilirim.. Yediklerimiz konusunda ise klasik Yunan lezzetlerine doyduğumuzu düşünüyorum. Aslında böylesi keyifli bir adada bulunurken vböylesi güzel manzaralara dalıp giderken yalnızca taze bir balık ve Yunan salatasıyla da çok mutlu olabilirdik, ama yine de istakozlar, jumbo karidesler, irili ufaklı balıklar yanında tüm sevdiğimiz Yunan mezelerini de tüketerek pek mutlu olduk, yalan söyleyemem..

Old Harbour yani eski liman bölgesinde, denizin hemen yanı başında Tarsanas adında enfes bir "fish tavern" bulunuyor. Restoranın lezzeti ile liman manzarası birleştiğinde ortaya hakikaten enfes bir atmosfer çıkıyor.. Tarsanas bir aile işletmesi ve kendi tuttukları balıkları servis ettikleri taptaze bir mutfakları var.. Yediğimiz her lezzeti çok çok beğendik diyebilirim. Bu esnada Alpcan da restoranın yanındaki küçük çakıl plajda kazlarla vakit geçirdi.. Ailemiz için kesinlikle uzun yıllar hatırlanacak bir erken akşam yemeği oldu..

Tarsanas'ın Kounoupitsa bölgesinde bir restoranı daha var. Adı NTAsloganı ise; "water of love". Bu restoranı da deniz mahsüllü makarna denemesi yapmak için listenizin üst sıralarında tutmanızı öneririm...

Yunan mutfağına ara verelim dediğiniz noktada lezzetli bir İtalyan La Scala ya da daha farklı bir deneyim icin Poseidonion Hotel içinde bulunan Japon restoranı da notlarınızda tutabilirsiniz.

Bir Yunan adasında olmak, karşınıza çıkan bir ada yerlisiyle derin muhabbetlere keyifle ve çabucak dalabilmek anlamına geliyor benim için.. Spetses ziyaretimizde bu ada yerlisi Mr.Vasilis Valakis oldu. Vasilis'in Dapia merkezinde Triporto adında bir tavernası, Quarter adında bir İtalyan restoranı ve Alfi's adında bir dondurmacısı var. (Revize Bilgi 2020: Quarter ve Triporto kriz zamanı kalıcı olarak kapanmış, ama Alfi's'in lezzetli dondurmalarını hala tadabilirsiniz..)  
 
Orloff Resort'un aynı isimdeki restoranı adada kesinlikle denenmesi gereken restoranların başında gelirmiş aslında. Bunu tüm Yunan arkadaşlarım bu şekilde söyledi, ancak sezon sonu olması nedeniyle kapanan restorandan ne yazık ki faydalanamadık.. Bu bizi hakikaten üzerken, lezzet izinde gezinmeyi seven yanımızı da adaya daha makul bir tarihte yeniden gelmek için heveslendirdi..




Yemek sonrası keyifli ve iyi müzik yapan bir bar önerisi isterseniz eski limandaki Throubi çok iyi bir tercih olabilir, ama aynı bölgede bunun dışında da birçok bar alternatifiniz olacak.

Palio Liman'da bulunan Poseidon Otel'in barı da sunduğu deniz manzarasıyla tam bir yemek öncesi kokteyl mekanı diyebilirim.. Özellikle gün batımı ya da feribotların yanaştığı vakitler manzarası çok daha keyifli oluyor elbette... Bir sinema severseniz zamanında Elizabeth Taylor, Marilyn Monroe ve biricik Ingrid Bergman'ı da ağırlamış bir otelde bu isimleri anarken kadehinizi yudumlamayı seversiniz diye düşünüyorum..

Spetses'te küçük küçük birçok pastane çarpacak gözünüze. Mutlaka ziyaret edin dememe gerek bile yok, zira gözlerinizin ve de sokakların kokusunun sizi bu dükkanlara yönlendireceğine neredeyse eminim. Bu pastanelerde, körfezi adalarındaki lokal pastanelerin en ünlü lezzeti olan amigdalota'yı denemeyi ihmal etmeyin.. Bademli, mis gibi bir kurabiye kendisi.. 



Alışveriş:

Alışveriş konusunda ara sokaklarda nefis butikler görecek, ancak sanat galerileri ve konsept hediyelik eşya mağazalarını bu butiklerden çok daha davetkar bulacaksınız diye düşünüyorum.. Adanın Old Harbour bölgesinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mağaza var. İsmi Mr.Vaggelis. Vaggelis, Yunanistan'da oldukça ünlü olan ve kendi adını taşıyan sevimli mağazasında ağaçtan minyatur tekneler tasarlayan bir sanatçı. Almasanız dahi uğramalı ve sanatını bir göz atmalısınız diyebilirim..

Dapia merkezde ise; Eonas adında, içinde kendinizi kaybedeceğiniz bir antika dükkan bulunuyor. Mr.Jordan o kadar şeker biri ki; bize ada hikayeleri anlatırken, Alpcan'ı da sevgiyle kucaklayarak sıcacık bir iletişim kurmamızı sağladı.. Eviniz için keyfiniz ve bütçenize göre mutlaka bir parça bulabileceğiniz bu antika dükkanını mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.

Mr.Jordan her yıl tekne ile düzenli olarak adayı ziyaret eden ve evi için mutlaka bir antika parça satın alan kıymetli bir müşterisinden bahsetti. Hatta bu hanımı çok sevdiğini ve Türkiye için önemli biri olduğunu düşündüğünü de ekledi. Kartını gördüğümüzde sevgiliyle birbirimize tatlı tatlı gülümsedik ve kart sahibinin -her zaman hissettirdiği gibi- alçakgönüllü tavrına bir kez daha hayran olduk..

Bir diğer sevimli mekanımız da Gallery Collection 12 oldu. Aslında tam olarak bir sanat atölyesi olan bu şirin dükkandan evimiz içinsanatsal bir magnet aldık ve bu minik, ama anlamlı alışveri pek sevdik..  

Bunun yanında lezzetli yerel ürünler de (zeytinyağı, zeytin çeşitleri ve bal gibi..)
bolca karşınıza çıkacak Spetses sokaklarında.. Bu dükkanlar da radarınızda olsun..  



Ziyaret Dönemi:

Spetses'i uzun zamandır bu kadar farklı bir Yunan deneyimi yaşamadığımızdan kendi güzelliğinden de bağımsız çok çok sevdik diyebilirim.. Dinlendirici, huzur veren, gözlerimizi şenlendiren, tertemiz bir adaydı.. Yüksek sezonda daha farklı bir bakış açısı sunabilir elbette, ama anladığım şu ki; bahar aylarında bu ada hakikaten yaşanmaya çok değer..

Bu hisler beraberinde feribotumuzla Hydra adasına dogru heyecanla yol alırken de sevgiliyle konuştuğumuz şey aynen bu idi.. Bir gün mutlaka yeniden Spetses, ama kesinlikle bahar aylarında..

Genel çerçeveden bakarsak; Paskalya zamanından ekim ayına kadar ziyaret edebileceğiniz bir ada alternatifi olarak düşünebilirsiniz Spetses'i.. Eğer eylül ayı başlarında giderseniz Yunanların 1822 yılında Spetses haklının da katkısı ile kazandıkları deniz zaferi kutlamasına (Armata) eşlik etmiş olursunuz.. Ben pek havai fişek gösterisi seven biri değilim.. Sesi beni bile korkuturken, canlıları çok daha rahatsız eder diye düşünürüm hep, ama ana limanda yapılan bu gösteriyi ve gece boyunca devam eden eğlenceleri anlata anlata bitiremiyor yerli halk. Ekim ayında ise mini bir Spetses maratonu yapılıyormuş adada...

Müze:

Adada dünyanın tek kadın amirali sayılan ve ayrıca Yunan Kurtuluş Savaşı kahramanı olarak da kabul edilen Laskarina Bouboulina'nın evini ziyaret etme şansınız var.. Özellikle antika sevginiz var ise, ev mükemmel bir örnek olacak sizin için..

Bu arada bu Bouboulina ismi de bana biricik Kazancakis'in Zorba The Greek kitabındaki şehvetli ve yaşam dolu Alexis Zorba'sının fahişe geçmişli karakteri Madame Hortense'yi hatırlatıyor. Kitapta Zorba bu kadına "Bouboulina" ismini takıyor ve kitap boyunca ona bu şekilde hitap ediyordu.. Bu duygum da burada ve size bir kitap önerisi olarak yazılı dursun... ;)

Kitap demişken; bu seyehat öncesi İngiliz edebiyatının Dickins sonrası en sevdiğim roman yazarı olan John Fowles'ın tam olarak emin olunmasa da Spetses Adası'nda geçtiği farz edilen romanı Büyücü'yü okumaya başlamıstım. Amacım kendi evimde başladığım kitabı, içinde geçen tüm gizemli ve hatta mistik olaylar beraberinde ada sokaklarında okumaya devam edip, büyük bir keyifle son sayfasını çevirmekti... Öyle de oldu.. O son sayfayı çam ağaçları arasından denizi de görebildiğim bir noktada çevirip, kitabımı göğsüme sevgiyle bastırmıştım... Madem kitap önerisi dedik, bu kitap da mutlaka okuma listesinde yer bulsun isterim..
  
lulu
x