Şahane bir tatili daha keyifle geçmişimize teslim ettik.
Bu kez Yunanistan'ın Saronic Gulf yani Saronik Körfezi'nde bulunan ve gerçekten farklı bir Yunan deneyimi sunan güzeller güzeli Spetses ve panoramik görüntüleri yanında nal sesleriyle hafızamıza kazınan Hydra adalarını ziyaret ettik. Her iki ada için de deneyimlerimizi daha sonra ayrı postlar ile anlatacağım, zira seyahatseverler ve özellikle de Yunanistan'da yaz tatili geçirmek isteyenler açısından alternatif bir fikir olacaktır diye düşünüyorum.
S P E T S E S
H Y D R A
Hydra hakikaten enfes bir deneyimdi, ancak biz bu adadan öylesine maceralı bir dönüş süreci yaşadık ki; adaları tanıtmaya başlamadan evvel sizinle bu tehlikeli ve herkesin kulağına küpe olması gereken tecrübemizi paylaşmak istiyorum, zira plan yaparken yoğun talep gören yaz ayları dışında bir mevsimi tercih ederseniz sizin de başınıza gelme ihtimali olabilecek risklerden haberiniz olsun...
Aylardan Ekim. Dönüş gününden bir gün öncesi Hydra'da güneşin etkisinin hafifledigi, gökyüzünün bulutlanmaya başladığı, yelkenlilerin birer birer demir alıp yola çıktığı ve kendimizi adanın yerlisi gibi hissetmeye basladigimiz bir gün yaşıyorduk.. Güneş batıp hava serinlemeye baslayınca otelimize dönüp son akşam yemeğimiz için hazırlandık ve tam otelden ayrılırken; gün içinde Hydra'ya gelen tüm feribot seferlerinin iptal edildiğini, dahası ertesi gün de devam edeceği düşünülen hava mualefeti nedeniyle sabah feribotunun da iptal bilgisinin az evvel kesinlestiğini ögrendik.. Yani bizim dönüş feribotumuz da iptal edilmişti..
Sevindik önce, zira 14:50 olan dönüş uçak biletlerimizi memnuniyetle gece uçuşuna çevirip öğleden sonra feribotunu kullanabiliriz diye düşündük.. Daha da iyisi, belki adada bir gün daha fazla kalıp tatilimizi uzatmak ve Salı sabah ya da Salı günü ögleden sonra feribotu ile dönüş yapmak da nefis bir sonuç olabilirdi.. Hatta bu ihtimali daha da mümkün görüyorduk..
Gel gelelim THY'nin inanılmaz -hatta dudak uçuklatıcı- değişim rakamlarını duyup, üzerine ada çevresinde tam olarak hissedilmeyen hava şartlarının aslında Atina tarafında çok şiddetli devam ettiğini ögrenince açıkçası biraz telaşlanmaya başladık..
Uzun konuşmalar ve alternatif arayışları sonucu (ki bu kısım fazlasıyla stresliydi) otelimizin sahibi ile birlikte adanın en güvenilir deniz kaptanı ile anlaşıp bizi kendi teknesi ile Hydra'nın Yunanistan ana karasına en yakın noktası olan Metohi'ye götürmesi için el sıkıştık. Metohi'ye vardığımızda da yaklaşık 2,5 saatlik bir yolculuk sonrası Atina'ya ulaşacak ve uçuşumuzu zamanında yakalayacaktık. (Transfer içi nde Metohi'de bulunan bir taxi firması ile anlaştık.)
Bu sonuç sonrası derin bir oh çekip son ada gecemizi keyifle geçirdik....
Ve fakat, sabah uyandığımızda liman polisinin Metohi'ye gitmemize izin vermediğini, zira yanaşacağımız küçük limanda dev dalgaların oluştuğunu ve bu güvensiz deniz ortamında yola çıkmamızın kesinlikle mümkün olamayacağını ögrendik.. Çaresizlik, telaş vs derken kaptanımız şöyle bir teklifte bulundu; biraz daha uzun bir deniz yolculuğuyla, ama kıyı kıyı seyahat ederek çok daha büyük bir limana ulaşmamız mümkün olabilirdi....
Açıkçası yalnız olsak bu teklifi asla kabul etmez ve tatilimizi her türlü ekstra masrafa katlanarak uzatırdık, ancak otel sahibimiz endişe edilecek bir durumun olmadığını, kendisinin de ailesi ile teknede yanımızda olacağını ve kaptanımızın tecrübesinin bu yolculuğu göze almak için kesinlikle yeterli olacağını söylemesi Ermioni Limanı icin yola çıkmamızı sağladı diyebilirim..
Yalnız benim açımdan büyük bir negatif durum vardı (aslında bu tip fırtına durumlarında bu bir avantaj kabul edilirmiş) o da; teknemizin küçük deniz taksilerinden biri olacak olması...
Gözümüzü kapadık ve iki aile -2'si çocuk- toplamda 7 kişi olarak yola çıktık..
45 dakika... Gerçek anlamda her saniyesi sayılası 45 dakika hop oturup hop kalktık diyebilirim. Yüreğimiz o 45 dakikanın her saniyesinde ağzımızdaydı. Arada Alpcan'ın dalgalara dalıp çıkan teknedeki eğlencesine odaklanıp gülümsemeye çalışsak da gözümüz daima yol arkadaşlarımız, hatta dostlarımız (artık dost olmuştuk) ve kaptanımızın mimiklerindeydi. Azgın sulardan sakin Ermioni kıyısına güvenle yanaştığımızda ise dünyalar kelimenin tam anlamıyla bizim oldu.....
E R M I O N I L İ M A N I
Maceralı Hydra dönüş yolculuğunun bonusu dünyaca ünlü Korint Kanalı'nı görebilmek oldu. Ve bu da bizi pek mutlu etti.. Sanırım bu mutluluk benim gibi biri için böylesi zorlu ve tehlikeli bir dönüş yolculuğunda bardağın dolu tarafını görmek anlamına geliyor diyebilirim..
Güvenli seyahatler hepimize..
lulu
x