İste o kitap sonrası yaptığımız ilk Paris seyahatinde (posta buradan ulaşabilirsiniz) St.Germain'in karlı ve ıssız sokaklarında amaçsızca dolanırken aklıma düşmüştü 1920'ler.. Hemingway'in Hadley'e "kedicik" diye seslendiğini düşünüp irkilmiştim. Sonra, gülümseyip hayalime kaldığım yerden devam etmiş ve hatta biraz daha ileri giderek; Gertrude Stain ve Scott Fitzgerald'ı da yanlarına alıp, akşam yemeği yiyeceğimiz o şirin ve tam olarak minyatür olarak tanımlayabileceğim restorana bizden önce girdiklerini kurgulamıştım zihnimin tiyatro sahnesinde....
Sonra sevgiliye de anlatmıştım hayalimi... O hayale ışınlanmak ve o masanın sakinleriyle birkaç dakika dahi olsa konuşma şansı yakalamak kim bilir ne kadar büyük bir keyif olabilirdi..
Hemingway'in dediği gibi; "Tek bir gerçek yoktur, hepsi gerçektir." diyor ve buraya büyük bir keyifle o şirin Paris restoranını not ediyorum...
Au Pied de Fouet
Adres: 3, rue Saint Benoit / St.Germain
(Bu restoranın Paris'te 5 farklı şubesi mevcut.. Detayli bilgi icin buraya göz atabilirsiniz..)
Metro Hattı: Saint Germain des Pres
Restoranın mottosu da nefis; "simplicity, spontaneity and quality"
NOT: Paula McLain'in original adı The Paris Wife olan romanı Paris'teki Aşk'ı eğer biyografi okumayı seviyorsanız ve 20'ler dünyasının etkileyici isimlerine karşı bir merakınız var ise mutlaka kitaplığınızda yer açın derim..
lulu
x
Ah 20'ler... ♥ Hayaline beni de katıp yanında götürebilirisin Lulucum asla hayır demem...
YanıtlaSilKitabıda hemen not aldım, alıp hemen okuyacağım ^^
1920'li yıllar dünyadaki bunalımların toplum içinde de ortaya çıktığı yıllardır. Şahsen o yıllarda yaşamak istemezdim hiç :)
YanıtlaSilSen okunsun diyorsan hemen listeme eklerim:)
YanıtlaSilNedense bende 1920'leri çok beğeniyorum. Hele ki Paris! Vazgeçilmezim:) Kitabı yazın okumuştum, sonra peşı sıra Hemingway'ler geldi. Sonraki Paris seyahatimde kendime üşenmedim Hemingway'in Paris rotasını çizdim. Hadley ile oturdukları ilk evden başlayıp, oğlumuzu da alıp eşimle Hem'in tüm evlerini gezdik. Sonunda oğlan yürümekten yorulup, ''bu adam neden bu kadar çok ev değiştirmiş?'' dedi.
YanıtlaSilGezdik, gördük ama not defterimde o kadar büyük bir yer kapladı ki Hemingway'in Paris'i, bloga yazamadım bir türlü:)
Bir sonraki Paris'inizde gezmek istersen haritayı yollarım:))
Her Paris postu bu çok sevdiğim şehre beni hemen götürüveriyor.
Senin yazında çok iyi geldi bu saatte.
Ellerine sağlık, sevgiler
Ozlem'cim inan beni coook heyecanlandirdin.. Paris'te yapmak istedigim detaylardan biri bu ! Hem'in izini surmek onun gel-gitlerle dolu ic dunyasini anlamaya calismak istiyorum... Temmuz icin bir seyahatim daha olacak ama bu hayale vaktim olur mu su an emin degilim.. Fakat olursa mutlaka kapindayim.. :) Siir gibi yazmissin.. Bu yorum beni inanilmaz mutlu etti.. Populer kultur disinda bir Paris deneyimi yasamis olmana cok sevindimm.. :)
SilYazdığın yanıtı yeni görmem süper doğrusu:))) Dediğin gibi biraz vakit istiyor Hem'in peşinden koşmak, bir de üstüne üstlük tüm evlerin kapılarından içeri giremeden dışarıda kalmak biraz üzüyor insanı.
SilYazdıklarına bayılıyorum. Nisan başı ben de Paris'teyim...
Bir de şu Nice planını merak ediyorum. Biz de Temmuz'da gitsek mi gitmesek mi ikilemi arasında dolanıp duruyoruz.
Sevgiler
gunaydin ! benim de yaniti simdi gormem hos oldu.. yogun is gunlerinin tek olumsuz goturusu bloguma istedigim ozeni gosterememek sanirim.. :( Nisan basi Paris nefis olacaktir.. Biz 3 yil once Nisan ayinda ziyaret edip (fazlaca sogultu) cok romantik bir tatil gecirip inanilmaz mutlu donmustuk.. O kadar mutlu donmemizin sebebini sonra ogrendik ki 2 kisi gidip 3 kisi donmusuz :)) Nice planim nefiss.. Bence muhtesem olacak.. Nice uzerinden tum Cote d'Azur u gezip bir de provence'i katacagiz icine ki zaten en en onemli planim lavanta bahcelerinde dolanmak... :) harika bir arastirma da yaptim.. Gitmeye karar verirsen hepsini paylasirim seve seve..
Sil1920 ler dıyınce en sık kıyafetlerıyle beyoglunda gezen kesım gelıyor aklıma soyle ozenerek arzı ndam edılırmıs ya ıste ondan..Bu kıtabı gecen sene opkudum ve ruya gıbıydı hersey gozlerımı kapatıp orda oldugumu hıssettım ahnı demıstım ya pars benı cok etkılemedı dıye ama begenmemem mumkun deıl suan ıle o an cok farklı olsada o havayı solumak buyuk keyıf canım..sevgıler
YanıtlaSilcanımmm..benim tatlı naif arkadaşım...bu kitabı hemen okunacaklar listeme alıyorum bu biiir, seni seviyorum ve çok özledim bu da ikiiii.... bu güzel restorantı listeme almıyorum, çünkü gideceğim her yer için tek tek seni arayıp bilgi alacağım, bu kadar 'imtiyazım'da olsun değil mi balım ? çok öpüyorum seni....
YanıtlaSilsüpermiş..Benim içinde paris en güzel 2.dünya savaşı öncesi paris i...
YanıtlaSilHemingway in hayatı pek güzel değildi ama büyük bir yazardı..
kızları da biraz kendisine benzedi sonrasında..
http://zoomlabakalim.blogspot.com/
Paris'teki Es'i Paris'ten donerken okumaya baslamstim (Annecigim Paris'e giderken okumaya baslamasa haberim olmayacakti^o^). Taze hatiralarimdaki Paris'i sanki yeniden gezmistim. Gezerken farkinda olmadiklarim ve firsat bulamadigimdan gezemediklerim icin de nasil hayiflanmistim! Ama Paris bir kerelik gidilecek bir yer degil tabi ki; Ozlem'in bahsettigi turu yapmaliyim, Hadley gibi pazarlarda gezmeliyim, Hemingway'in kapandigi o yerlerde bulunmaliyim. Diger Paris 'to-do'lari arasinda:)
YanıtlaSilVe beni nasil guzel etkiledigine dair minik bir not: Dun bu post'u gordugumde gozume ilk carpan sogan corbasi oldu, sonra kendimi sogan kiyarken buldum. Cok nefis bir corba ictik Hayat'la, senin sayende<3<3
Seviyorum seni guzel hatun<3<3
bu kitabı okumadım ama midnight in paris filmini izledigimde benzer şekilde etkilenmiştim! aaa biz buraya gitmiştik, aaa burda yemek yemiştik demiştik hatta belli aralıklarla! şimdi okuma kulem henüz yarılanmış bile olsa, çıkışta gidip bu kitabı alasım ve ilk fırsatta parise tekrar gidesim ve hatta bu kez sıcak bir havada gidip tadını ala ala bütün sokaklarını arşınlayasım var! <3
YanıtlaSilsonunda donudum ve bloglara bakabiliyorum ohh :) bende pariste gece yarisini izlerken o donemleri keyif alarak izlemistim demek oluyorki kitapta okunmali sen oyle diyorsan lulucum:)) paris bakalim bize ne zaman kismet olacak merakla sirasini bekliyorum giderken sendende tuyolari alcam opuyorum tatlim :))
YanıtlaSilLulucum ne güzel yazmışsın, Paris'i Hemingway'in ağzından dinlemek için 'Paris bir Şenliktir' kitabını öneriyorum bende. Çok güzel bir kitap, Hemingway'in aşklarını ve yaşadığı yoksulluğu, Paris sevgisini anlatıyor ve tabi 'Paris'te gece yarısı' filmi de yine o döneme gönderme yapmış. 1920 lerde yaşamak ister miydim bilmiyorum ama o çevrede, o insanlarla aynı havayı solumak çok isterdim :)
YanıtlaSilZelda Fitzgerald, Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali, Gertrude Stein, Cole Porter, Josephine Baker, Pablo Picasso, Man Ray, Luis Bunuel, T. S. Eliot, Henri Matisse, Henri de Toulouse-Lautrec, Paul Gauguin, Edgar Degas... Bu saydıklarımın hepsi için; Eğer izlemediyseniz mutlaka Midnight in Paris filmini izlemenizi öneririm :)
YanıtlaSilIzledim tatlim izlemez miyim hic ! :)) ama inan yeniden izlemek lazim diye dusundum simdi.. Tum bu isimler beni fazlaca heyecanlandiriyor... 20'lerin zor sartlarinda yasamak istemezdim ama istedigin an aralarina isinlanip bir kac laf etmek isterdim eminim...
SilÇok güzel bir yazıydı... harika...
YanıtlaSilTesekkurler canim !
SilCanim kitap ve restoran tavsiyeni yazdim bir kenara, insallah bu sene Paris sokaklarinda dolasicam ben de, Woody nin filmindeki gibi, pek cok kafe restoran ve muzede o kisilerin adimlarini takip etmek cok hos bir his cidden : )
YanıtlaSilLulucum yazinin girisini okurken bende ' Midnight in Paris' filmini gozumde canlandirdim. Filmi izlerken bende senin gibi, o an Paris'de olup Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali ile ayni ortamda bulunmayi cok duslemistim ve o donemlerde yasamayi cok istemistim ;) Tavsiye ettigin kitabida okuyacagim, film izlerken aldigim keyfi okurkende alacagima eminim.
YanıtlaSil