1 Ağustos 2011 Pazartesi

Barbaresco ve Barolo

Her ne kadar emzirme süresince pek sevdigim ve sosyalleşirken ya da evde rahatlamak istediğimde birkaç kadeh içmeyi sevdigim şarap ile arama mesafe girmiş olsa da edindiğim bilgiler, meraklar gelecek günler için not ediliyor..

Hiçbir zaman oturup bir şişe sarabı tek başına içen biri olmadım ben ya da düzenli alkol tüketen biri de değilim, ancak içtiğim şarabın nitelikli olması, yediğim yemeğe verdigim özen kadar önemli elbette.. O nedenle de sormaktan, sorgulamaktan, merak etmekten ayrı düşmeyen aklım yemeklerin yanına içeceğim şarabı da mutlaka incelemek istiyor...

Barbaresco ve Barolo

Çizmenin kuzeyinden, İtalyan Alp Dağları'nın eteklerindeki Piemonte bölgesinden iki dünya güzelinden bahsedeceğim size simdi.. İkisi de kırmızı ve İtalyanların pek övündüğü kaliteli Nebbiolo üzümünden elde ediliyorlar ve kesinlikle İtalya'nın en kaliteli şaraplarından ikisi olarak tanımlanıyorlar. Hatta İtalyanlar için Barolo "king of wines, Barbaresco ise "queen of wines" olarak sınıflandırılıyor.. Şarap konusunda eğitim almış tatlı İtalyan arkadaşım Paolo "çok klasik bir İtalyan söylemidir ama ben de kesinlikle aynı fikirdeyim; yıllanmış bir Barolo içmek aynı ülkeyi farklı yaşlarda görmeye benzer" diyor. Ne şahane bir tanımlama değil mi?

Bu iki şarap içinde benim kişisel favorim Barolo. Yalnız Barolo'nun bir eski geleneksel yöntemle üretilmeye devam edilen şarapları, bir de klasik yöntemin geliştirilmesiyle üretilen versiyonları oluyor.. Bence ilk denemede geleneksel olan şişeyi tercih etmek aradaki lezzet farkını anlamak açısından da doğru olabilir.. Ayrıca en az 3 yıllık yıllanmışlık aramanız da bu şarabın hakiki lezzetini almak için tavsiye edilen bir detay. Barbaresco'da ise yaşlanma süreleri daha kısa olduğundan 2 yıllık şişeler de sizi tatmin edebilir. Fiyat olarak da çok daha makul olacaktır elbette.

Barolo, İtalyan et yemekleri (hatta daha çok av hayvanları der İtalyanlar) mantarlı risotto tabakları ya da trüf içerikli makarna tabaklarıyla kesinlikle mükemmel bir uyum sağlıyor diye kabul ediliyor. Barbaresco ise; domuz etleri, trüflü makarna ya da trüflü risotto tabakları ve lezzeti baskın olmayan peynir tabaklarıyla tavsiye ediliyor. Yani gibi gorgonzola değil de ona göre daha yumuşak kalan parmesan, toma gibi peynirlerle...

Lacrima Di Morro D'alba

Lacrima üzümü, İtalya'nin Ancona kıyı bölgesi gibi düşünebileceğiniz Marche bölgesinin tepelerinde yetişen bir üzüm çeşidi. Ama ne yazik ki yetiştiği alan küçük olduğundan ve üretiminin devam ettirilmesi zor olduğundan fiyatı da daha yukarılarda seyreden bir şarap kendisi.. Lezzet olarak; et ve et bazlı yemeklerle damakta en iyi lezzetini yakaladığı söyleniyor.

Paolo bu şarap için; "bu şarabı içersiniz ve ağlarsınız" der. Ama seçim yaparken de Lacrima üzümünüm oranının %80-%90 olması konusunda da mutlaka dikkatli olunmalı diye ekler.. 

Bir sonraki İtalya seyahatinizde belki bu şaraplardan birine şans verirsiniz. Kim bilir? ;)

lulu
x


2 yorum:

  1. sarapseverler icin harika bir yazi olmus. benim de Chianti takintim vardi. ama bu yazi uzerine acilen "La Crima Di Morro D'alba Superiore" alip denemek istiyorum;)

    YanıtlaSil
  2. deneme sonrasi yorumlarini beklerim ;)bende cok meraklardayim :)

    YanıtlaSil