Selam,
Budapeşte dendiğinde aklıma ilk önce seyahat öncesi okuduğumda beni müthiş etkileyen 1950'li yıllar ve Macar Halk Devrimi geliyor.. Bu kısım, anlık da olsa içime huzursuzluk verecek kadar karanlık... Bastırılış şekli, kayıplar, devletin adeta ülkenin kapısına kilit vurarak tüm dünyadan kendini soyutlaması vs... Tam da babamın doğduğu, yeni yeni dünyaya alıştığı zamanlar.. Babaannem ve dedem kim bilir ne kadar mutluydular kaybettikleri ilk çocuklarından sonra "kara oğlum" diye sevdikleri babacığıma kavuştukları için.. Peki, dünyada olup bitenler onların da kulağına ulaşıyor muydu? Ve onlar da zaman zaman bizim bu günlerde hissettiğimiz çaresizlikleri düşünüp "nasıl bir dünyaya çocuk getirdik?" diye endise etmişler miydi?
Bu sorgular bir yana dursun, Budapeşte dendiğinde aklıma gelen diğer şeyden bahsedeyim size.. Hem de huzursuzluk değil de keyif verenden; New York Cafe'den...
Daha evvel şehri ziyaret edenler tecrübe etmiş olabilirler, ancak henüz ziyaret etmemiş olanlar için hakikaten keyifli bir seyahat detayı kendisi.
New York Cafe; İtalyan tasarım harikası olarak kabul edilen New York Palace Boscolo Luxury Hotel bünyesinde buluyor. Tam adresi; Erzsebet Krt 9-11 - 1073 Budapest
Biz Budapeşte'yi ziyaret ettiğimiz yıl, 5 yıldır restorasyon çalışmaları süren tarihi bina sonunda yeniden hizmete açılmıştı. Heyecanlıydık elbette.. Keyfimizi klasik müzik eşliğinde tamamlayan mekanlara zaten ezelden beri bir ilgimiz vardı, bu ziyaret de bizi çok mutlu edecekti, inanıyorduk..
Kapısından girdiğimiz an büyülendiğimizi, neresine bakmak gerektiğine dair ciddi bir kafa karışıklığı yaşadığımızı söyleyebilirim.. Buraya yalnızca bir kafe ya da bir restoran demek sanırım işin başında yapılmış dev bir yanlış olurdu.. Muazzam bir mimari, ayrıntılar, Barok sanatının ihtişamını yansıtan abartılı bir dekorasyon.. Başlı başına bir müzeydi bence burası..
Şefimizle mekan hakkında tatlı bir sohbetimiz oldu. Düşündüğüm seyi söyleğimde, haklı olduğumu, genel olarak kafe ziyaretçilerinin çok daha yoğum olduğunu söyledi bize.. Burada
alınan bir beş çayı/kahvesi ya da şampanya eşliğinde yapılan aperitif keyfi hakikaten yenecek yemekten çok daha anlamlı olur gibi hissetmiştim ben de.. Zira tarihi güzelliğinin seyrini önemsediğim yerlerde ilginin yemek değil de mekanda olması fikrine inanırım hep..
Siz de böyle düşünüyorsanız; minik lezzetli pastalar ve bir kadeh şampanya ile kendinizi şımartırken, kulağınıza tatlı tatlı gelen piyano seslerine kapılın derim.. Gözleriniz de freskler, rölyef ve heykel çalışmaları ve avizelerde olsun... Hakikaten enfes!
Eğer kulağımıza değenler doğruysa mekanın sahibi New York Cafe'nin asla kapanmayacağını söylemiş ve anahtarı da Tuna'nın sularına fırlatıp atmış... Dilerim öyle olur ve dilerim her Budapeşte ziyaretçisine bize geldiği kadar iyi gelir..
Yıl 2007 lulu @Budapest
lulu
x
Resimlerinde bile çok güzel görünüyor!! :)
YanıtlaSilah orayı bende duydu ama gıdemeyenler arasındayım hatta okadar soguktu kı 3 gun oncesı sadece mcdonals dan happy meal yedım
YanıtlaSilcok guzelmis,ben 2 sene once gitmistim ama orayi kacirmisim,tekrar gitmek istiyorum Prag'la birlikte,kismet artik :)
YanıtlaSil@j.d. bende resimlere baktikca yeniden gitmek istemedim degil hani :)
YanıtlaSil@Grace bence sen bir gezgin otesi olarak kisa bir zamanda yeniden ziyaret edip bu kez kacirmazsin :)))
@safakslook Safak'cim yeniden gidersen mutlaka notlarini al.. Soyle bohem bohem giyinip, suzulmek icin bire bir bir mekan ! :) Cok keyif alacaksin eminim ;)
budapeşte'ye gittim ama buraya uğramadım ve belki sanada garip gelecek ama ben budapeşte'yi hiç beğenemedim sevemedim, hiçbişey yok gibi geldi orda ya :)
YanıtlaSilAslinda mimarisini cok sevmis ve klasik muzik dinletilerine de bayilmistim ama bunlardan baska hatirladigim New York cafe disinda cok can alisi bir sey yok benimde.. hmm galiba bir de sahane ayakkabilar almistim o da simdi geldi aklima :) Veee birde o seyahatten kalan muthis bir dostum var.. Ahh meger benim degerlimmis Budapeste ! hihih
YanıtlaSilBu cafe Budapeste seyahatimin to-do-listindeydi ama gidememistik bi turlu:( senin postun sayesinde gidip gormus kadar oldum Lulucumm;) iyiki varsin!
YanıtlaSilBen Budapesteyi cok sevmistim, buda kalesinden gece gorulen muhtesem manzara hala aklimda. Cok Cupcake 2 cafe kesfetmistik, bir ara yazmaliyim blogda. Bir tanesi Soguk Savas doneminde ajanlarin bulusma yeriymis hatta ayri bir sevmistim;)
Gonca'cim bende dusundukce hatirliyorum ! Sahi budapeste Avrupa'nin en iyi gece isiklandirmasiydi !! Harika bir cafe de yildonumumuzu kutlamistik ask'la :)) aslanli kopru cok keyifliydi gece ! Sende iyi ki varsin cnm ❤
YanıtlaSilah ah en sevdigim sehirlerden biri budapest. :) yeniden gitsem keske. :)
YanıtlaSilhttp://the-lizard-queen.blogspot.com/
@Gizem Dalyan cnmm umarim en kisa surede yeniden gidersin.. Aslinda boyle gecmisten postlar hazirladikca bende yeniden alevleniyorum ama daha gezmek gereken cooook destinasyon var.. Her ne kadar 2. hatta 3. turlara bile gectigim sehirler olsada insan yeni yerler gormek istiyor genelde :)))
YanıtlaSilLulucum, ben ilk calismaya basladigim yillarda sehre iki kere gittim ama burayi gormedim, zaten tekrar gormek isteyecegim sehirlerden di, bu cafe yi de ogrenince artik firsat kollarim : ) Cok guzel anlatmissin canim, eline saglik : ) Biz bugun donduk, ancak yorumlarimi yapmaya basladim. Umarim cok guzel bir haftasonu gecisiyorsundur ve lezzetli postu ocakta pisiyordur : )
YanıtlaSil@Lila Moonlight Hosgeldin lezzetli arkadasimm :) Budapeste dusundukce aklima keyifli anlarin geldigi bir sehir benimde.. Umarim yeniden gidebiliriz ikimiz de ! :)
YanıtlaSil