"Nice Şehir Rehberi" olarak başladığım Cote d'Azur seyahatimizin tavsiye edilesi lezzet listesini hazırlamaya da sonunda hazırım. Kısa kısa bilgileri vereceğim kafe, restoran, dondurmacı ve kahvecilerin neredeyse tamamını deneyimleme şansı yakaladık diyebilirim. Bu restoranların çoğu, çok sevdiğimiz Sicimoğlu ailesinin tavsiyeleri.. Aile bir bakıma Nice sakinlerinden de kabul edildiğinden,tavsiyelerin iddialı olduklarını da eklemek isterim..
Tavsiyelere evimizin bulunduğu eski şehir bölgesi Viuex Nice'den başlamak istiyorum. Notlarımızda olduğu için değil de daha çok şirin ve nostaljik dekoru nedeniyle ziyaret etmek istediğimiz Chez Juliette gerçekten görsel olarak en şirin restoranlarından biriydi.. Lezzetlerinin muazzam olduğunu söyleyemem, ama içtiğimiz soğan çorbasını ve tavuk şinitzellerini çok beğenmiştik. (Ülke sınırlarında tavuk yemeyen bir aile olduğumuzdan, restoran menülerinde "serbest dolaşan tavuk" ibaresini görürsek mutlaka sipariş ediyoruz.)
(Adres: 1 Rue Rossetti)
Juliette'i severseniz yine Vieux Nice sokaklarında bulabileceğiniz, ama lezzet olarak farklı bir konsepte sahip Chez Memere’yi de görsel olarak kesinlikle seversiniz diye düşünüyorum.. Minik minik meze tabalarıyla birçok farklı lezzetin tadına bakabileceğiniz keyifli bir adres kendisi..
(Adres: 6 Rue Francis Gallo)
Vieux Nice'te çok lokal ve streed food mantığıyla hizmet veren La Rossettisserie
adında bir restoran var. Bu küçücük restoranın son derece net bir menüsü bulunuyor. Ya et ya da tavuk seçiyorsunuz ve yanında da şehrin en en en lezzetli Ratatouille tadımını yapmış oluyorsunuz.. (Animasyon filmi sayesinde hemen hemen herkes öğrenmişti, ama yine de geleneksel bir sebze yahnisi diyebiliriz ratatouille için..) Tek sorun yüksek sezonda rezervasyonsuz yer bulunamaması...
(Adres: 8, Rue Mascoinat)
Yine Viuex Nice'te lokal restoranlar listenize "kesinlikle" notuyla eklemenizi tavsiye edeceğim bir Provence restoranı bulunuyor. İsmi; Comptoir du Marche. Ayhan Sicimoğlu "burada öğle yemeği yemeden dönmeyin" demişti bize. Bu yorum sonrası damağımızda oluşacak lezzet patlamasını az çok tahmin ettiğimizden, bu mekanı seyahatin son öğle yemeğine saklayıp, yediklerimizin tadı kelimenin tam anlamıyla damağımızda kalsın istemiştik. Peki ne mi oldu? Muazzam bir deniz tarağı deneyimi yaşadık sayesinde...
(Adres: 8 Rue du Marche)
Eski şehrin dar sokaklarındaki zeytinyağı tenekeleriyle dekore edilmiş Oliviera'yı ikinci Cote d'Azur seyahatimizde denemiştik Alpico ile.. Yorgunduk ve hızlı bir akşam yemeği yemek istiyorduk. Lezzet beklentimiz yüksek olmasa da umduğumuzdan keyifli bir yemeğe oldukça ekonomik bir bütçe ayırdık diyebilirim.. Ayrıca giderseniz restoranın dekorasyonundan da hemen anlayabileceğiniz üzere, kendi zeytinyağlarının da satışını yapıyorlardı..
(Adres: 8 Bis Rue du Collet)
Chez Marius çok yürüdüğümüz ve yorulduğumuz bir an tesadüfi olarak oturduğumuz, ama yediğimiz midyeden pek memnun kaldığımız keyifli bir adresti bizim için. Massena Meydanı'na fazla uzak olmamasına rağmen, konumu şehrin kalabalığından sıyrılmış gibi bir his yaratıyordu. Biz kendisini bir çeşit "mussels bar" olarak değerlendirip sevdik ki; bu noktada Nice'in en az Belçika kadar iddialı olduğunu söylemek mümkün.. Ayrıca da bebek/çocuk dostu bir mekan oluşu da çok hoşumuza gitti..
(Adres: 1 Place Grimaldi)
Nice seyahati için önden bir lezzet araştırması yaptığınızda karşınıza çıkacak ilk isim, hemen hemen her restoran menüsünde rastlayabileceğiniz Niçoise Salad olacak. Bol malzemeli ve taze olarak hazırlanan bu rengarenk salata, tipik Provence baharatları ile tamamlanıyor ve Provence-Cote d'Azur bölgesinin gastronomik olarak en ünlü tabağı kabul ediliyor.. Genel olarak tek başına servis edilse de tipik Brasserie restoranlarında et ya da balık yanında garnitür olarak da verildiğini görebiliyorsunuz.. Tek bir reçetesi de yok bu arada salatanın, hatta reçetesinin Fransızlar arasında bir tartışma konusu olduğundan da bahsediyorlar..
Bana göre bu salatanın ana malzemeleri; taze yeşillikler, sebzeler, ton balığı (kesinlikle taze ton balığından bahsediyorum) ve yumurta.. Salata içinde kullanılan soslar ise Provence ya da Nice şehrinde farklılıklar gösterebiliyor.. İçeriğinde ufak tefek farklılıklar olsa da bir Niçoise Salad sipariş ettiğinizde yanına da iyi soğutulmuş beyaz şarap sipariş etmeyi ihmal etmeyin...
Bu salatanın elbette sandviç versiyonunu da yapıyorlar. Adı; Pan Bagnat. Ayaküzeri fresh bir atıştırmalık olarak notlarınızda olsun derim..
Ah O Baget Sandviçler...
Fransa'da olunur da dillere destan olmuş çıtır çıtır Fransız bageti yemeden dönülür mü? Peki neden bu baget bu derece lezzetli ve önemli? Öyle, zira devlet baget ekmeklerinin ancak yapıldığı yerde satılabileceğine karar vermiş... Bu ne acayip medeniyet ve kıymet biliş değil mi??
Mahallenin Provence fırını La Fougasserie’den tazecik baget alıp evde ettiğimiz enfes kahvaltıları asla unutmuyoruz, unutmayacağız... ya da ton balıklı baget sandviçlerimizi alıp indiğimiz sahilde geçen plaj saatlerini.....
(Adres : 5 Rue de la Poissonnerie) Sokak Lezzeti...
Socca, şehrin geleneksel street food lezzetlerinden biri ve en çok eski şehir çevresi ve Cours Saleya pazarında ilginizi çekecek denebilir.. Kısaca nohuttan yapılan bir tip bazlama/krep/gözleme gibi düşünebilirsiniz kendisini. İster açlığınızı bastırmak için elde ve dolanırken yiyin, isterseniz restoranlarda ekstra malzemelerle zenginleştirilmiş ve bir miktar pizza görüntüsü verilmiş versiyonlarını tadın, ama mutlaka bir socca denemesi yapmalısınız...
Hatta bu denemeyi Nice Şehir Rehberi'nde de yazdığım gibi; Vieux Nice'teki
Chez Theresa restoranında ya da Cours Saleya'da kurdukları küçük standlarında yapmanızı tavsiye ederim..
(Restoran Adresi: 28 Rue Droite)
Şehirde bir de Pissaladiere ismini duyacaksınız. Bu lezzet aslında bir tip Fransız pizzası, ama tam olarak da pizza sayılmaz.. İnce bir tart üzerine soğan, ançuez, zeytin gibi malzemeler ekleniyor... Buz gibi bir bira işe denemeye değer..
Çikolatalı krep ise Fransa sınırlarında her şehirde, kasabada karşınıza çıkacak belki de en eğlenceli sokak lezzeti.. Nice'te es geçemeyeceğiniz bir lezzette kendisi..
Görsel https://www.tasteatlas.com/
Biraz da nitelikli ve havalı akşam yemekleri..
Nice'de nitelikli, ama genelin dışına çıkabileceğiniz bir akşam yemeği deneyimi yaşamak isterseniz; Rue de France üzerinde bulunan ve Michelin Guide tavsiyesi olan Japon restoranı Keisuke Matsushima'yı sevinçle tavsiye etmek istiyorum..
Menekşe likörü ve şampanya birlikteliği ile başlayan ve benzersiz bir lezzet şöleni yaşatarak devam eden yemeği, bütçenizi zorlamayacaksa hakikaten listenize eklemenizi isterim. Japon restoranı, ama tastamam bir Japon değil. Nice'te bulunuyor, ama çok da Fransız sayılmaz.. Yani biraz melez bir lezzet deneyimiydi yaşadığımız...
(Adres: 22 Rue de France)
Fransa sınırlarında olduğumuzda bizim aklımıza gelen ilk havalı yemek kocaman bir deniz ürünleri tepsisi oluyor.. ya da mümkünse katlı bir gümüş tepsi içine yerleştirilmiş çeşit çeşit kabuklular... Yanına da buz gibi bir beyaz şarap.. Mis!!
Biz bu keyfi yerine getirmek için evimize yakın bir adres olan Garibaldi Meydanı'ndaki ünlü Le Grand Cafe de Turin'i seçtik sevgiliyle.. Kafenin portika altında kalan masalarında oturup aşırı keyifli bir öğleden sonra kaçamağı yaptık. (Portica, İtalya'da binaların bir yanı ve üzeri kapalı olup diğer yanları açıkta kalan yürüyüş yollarına deniyor.. Bir çeşit yürüyüş avlusu yani..)
La Petite Maison aslında bu tip bir deniz ürünleri tabağını deneyimlemek için Nice'in en popüler restoranı diyebilirim. Zaten siz de araştırma yaparken mutlaka karşınıza çıkacaktır.. Biz, bu tip bir restoranda ödeyeceğimiz bedeli yaklaşık da olsa tahmin ettiğimizden, tazeliğinden emin olduğumuz çok daha lokal bir deneyim yapmayı tercih ederek Cafe de Turin'i seçtik.. Ayrıca, ciddi bir bedel ödeyeceğimiz akşam yemeği tercihimizi Le Petite Maison yerine Keisuke Matsushima'da kullanmak çok da anlamlı oldu...
Nice'in bana göre en ikonik restoranı Le Plongeoir! Bu restoranon ikonik kayası üzerindeki masalarda yer bulabilirseniz, dalgaların sesleri kulağınızdayken gerçekten unutulmaz bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.. Kesinlikle tavsiye ediyorum demekten başka bir şey diyemiyorum.. Fotoğraf da konuşuyor zaten...
Görsel: www.french-riviera-guide.com
Nice'te Aperitivo..
Yemek öncesi aperitiflerini sanıyorum ki sevmeyen yoktur.. Bizim de mahallemiz çok uygundu bu keyfi yapmak için.. Rue de la Prefecture üzerindeki Wayne's Bar ve Master Home lokal halleri ile manzaradan bağımsız en sevdiklerimiz oldu ve kendimizi hakikaten o çevreye ait hissettik bu iki adreste.. Eski şehrin kalabalık günlük yaşamını gözlemlemek isterseniz size de tavsiye ederim.
Promenade des Anglais sahilinde ise sayısız mekan bulunuyor ve hepsinin amacı da bu keyfi yaptırmak sanki.. İşin içine "Azur Mavisi"ni seyre dalmak da olduğundan, biz bu şeritte bulunan oteller içinden Radisson Blu otelinin roof barını tercih ettik.. Beyaz şaraplarımızın yanına ceviche sipariş ederek ilk kez bir ceviche denemesi de yapmış olduk.. Bayıldık..
Aperitivo vakitlerinde kokteyller yerine daha çok şarap denedik biz, zira sıcak yaz günlerinde iyi soğutulmuş bir beyaz şarap (ya da prosecco) ile yaptığımız keyiflerin önüne başka bir seçenek ne yazik ki geçemiyor.. Açıkçası o kadar yoğun şeker yüklemeleri de yapmak istemiyoruz vücudumuza..
Şarap konusuna sevgili özellikle düşkün olduğundan, özellikle Provence bölgesinden nefis denemeler yaptık diyebilirim.. Provence genel olarak roze şaraplarında çok başarılı kabul edilen bir coğrafya imiş ve üretimin de büyük kısmı roze olarak yapılırmış.. Favorimiz, meyvelerden aldığı aromaları çok net hissettiğimiz grenache üzümünden üretilmiş rozeler oldu.. Granache ve cinsault üzümlerinden harmanlanmış bir roze denememiz de çok başarılıydı..
Beyaz şarap söz konusu olunca, sevgili semillon notarıyla seyahate çıktığı için semillon üzümden elde edilmiş birkaç deneme yaptık, ama yanılmıyorsam sauvignon blanc harmanı da vardı bu şaraplarda, zira tek başına değil de harmanda daha lezzetli olurmuş kendisi... Elbette keyif verdi, anımızı şenlendirdiler... Tavsiye ederim..
Chateau Bellet şarapları ise tüm seyahat içindeki favori denememiz oldu. Aynı yıllanmışlığa sahip değildi elbette, ama yine de Monaco prensi Albert ve prenses Charlene'in düğünlerinde servis edilen bir şarabı deneyimlemek bizim için de büyük bir zevkti!
Son bir not; en uygun ve iyi şarap çeşidini Cours Saleya'da bulabilirsiniz. Seyahat dönüşü eve şişelerle dönenlerdenseniz, aklınızda olsun.. Ancak vaktiniz olur da bağ gezebilirseniz, o zaman tadım da yapar şarap işinizi şansa bırakmazsınız..
Son bir not; en uygun ve iyi şarap çeşidini Cours Saleya'da bulabilirsiniz. Seyahat dönüşü eve şişelerle dönenlerdenseniz, aklınızda olsun.. Ancak vaktiniz olur da bağ gezebilirseniz, o zaman tadım da yapar şarap işinizi şansa bırakmazsınız..
Kahve...
Bilen bilir, kendisiyle pek aram yoktur. Hatta ağzıma dahi sürdüğümü söyleyemem, ama yine de yurt dışında özellikle de İtalya'da sokaklar kahve kokar ve sevmeyenin bile içi gider ya o kokuya! Nice'in eski şehir bölgesinde de aynen öyle bir durum vardı benim için.. Sabahları sevgili "Un Cafe" yani espresso içerken o enfes kokunun peşine takılmamak mümkün değildi. Ara sıra kokusuna vurulup (çok da keyif al(a)madığım) kaçamaklar yaptım ben de, ama bir nebze daha yumuşak olması adına Fransızların espressoya süt ekledikleri "Noisette" ya da cappuccino anlamına gelen "Cafe Cream"i tercih ettim.
Sevgili, sabah kahve ritüelini genelde mahallemizin tatlı kahve dükkanı Cafe Indien'de barda ve ayakta yerine getirdi. Hoş, Fransızlar pek ayakta kahve içmekten hoşlanmıyorlar anladığımız, ama sevgili sabahları İtalyanlar gibi takılmayı seviyor..
(Adres: 2 Bis Rue Sainte Reparate)
Eski şehirde oturarak ve etrafa bakınarak kahve keyfi yapmak isterseniz Delit Delice şirin iç ve dış mekanıyla küçücük bir vejitaryen kafe.. Buraya kadar gelmişken Nice'te artık ikonik olduğunu söyleyebileceğimiz yeşil kalpli pencere panjurunu da görmeden dönmeyin derim..
Mahallemize yakın bir meydan olan Garibaldi çevresinde de iyi kahve adresleri bulunuyor. Multari aslında zincir bir pastane, ama taze ve leziz bir kahve içip yanına da lezzetli bir kuruvasan (her tip dolgulu versiyonu mevcut) ya da çörek alabileceğiniz adreslerden biri. Multari'nin şehrin çeşitli yerlerinde şubeleri bulunuyor..
Bean About Town mobil kahve dükkanı ise bize enfes bir kahve deneyimi yaşattı. Eğer 2013 yılı boyunca Nice şehrini ziyaret ederseniz Promenade des Anglais sahilinde kendilerine mutlaka rastlarsınız diye düşünüyorum.. Bu mobil kahve dükkanında kahvelerin belirli bir bedeli bulunmuyor. Kahvenizi içiyor ve bedeline siz kendiniz karar veriyorsunuz.. Ayrıca bu ödeme sayesinde enfes bir sosyal sorumluluk projesine de destek vermiş oluyorsunuz..
Dondurma konusunda hem 2013 hem de 2016 yılında Vieux Nice'in üç önemli dondurmacısından Alpico sayesinde aşırı düzenli denemeler yaptık. Bu dükkanlar; Azzurro, Crema di Gelato ve Fenocchio. Favorimiz ise Fenocchio ve bir Nice klasiği olan lavantalı dondurması.. Elbette her dondurmacının tezgahında lavantalı dondurma bulunuyor, ancak Fenocchio'nun lezzeti (artizan bir dondurma olmasa da..) bir başka! Siz de hemfikir olursunuz ki; bu şehir sınırlarında denenecek en lokal lezzet kesinlikle kendisi, ama farklı denemeler peşindeyseniz kaktüs bile denenmiş bu dondurmacılarda.. Hatta bir tezgahta 100 farklı çeşit saydık Alpico ile...
Nice'in tarihi şekercisi Maison Auer yine mahallemizde olan ve gelip geçerken camına yapışıp kaldığımız bir dükkan.. Açıkçası biz bu tip şekerlemelerin insanı değiliz ve alışveriş yaptığımızı da söyleyemem, ama kim sevmez ki gözümüze iyi gelen, kokusunu alır almaz bizi çocukluğumuza ışınlayan mekanları..??
(Adres: 7 Rue Saint François de Paule.)
Fransız pastaları ile yaşadığımız şey AŞK değilse, nedir? Paris bu anlamda bizi zaten belirli bir lezzet seviyesine ulaştırmıştı diye düşünüyorum. Nice'de de evimize pek yakın olan Lac'ta beklediğimiz lezzet seviyesini yakalayınca her gün bir pasta kaçamağı yaptığımızı itiraf etmeliyim.. Lac bir zincir pastane, yani butik bir işletme olduğunu söylemek imkansız, ancak yine de bizi yeterince mutlu ettiğini söyleyebilirim.
(Adres: 12 Rue de la Prefecture)
Macaronun ana vatanı Fransa'dayız ama Laduree demeyeceğim, zira eski şehrin en butik macaron dükkanı Les Gourmandises d’Angéa bize kesinlikle Laduree lezzetini aratmayan bir lezzete sahipti. Ayrıca macaron kutusu koleksiyonumu da zenginleştiren çok cici kutuları vardı... 2013 yılında yalnızca macaron tadımı yapmıştır burada, ama 2016 yılındaki seyahatimizde özellikle dondurmalı dev macaronlarına bayıldık! Denemenizi tavsiye ederim..
(Adres: 6 Rue de la Poissonnerie)
2013 yılında yazdığım bu post ve 2016'da yaptığım eklemeler Güney Fransa konusunda ne kadar keyifli deneyimler yaşadığımızı bana tekrar tekrar hatırlattı.. Bu deneyimler üzerine bir kez daha aynı bölgeye gitmeyi, yine aynı evi kiralamayı ve bu kez daha da çok oraya aitmişçesine yaşamayı çok isterim..
Yeniden Akdeniz'de olmak, hem Provence hem de Niçoise mutfağından farklı denemeler yapmak, İtalyan etkisinde kalmış bir Fransız ile daha da derin bir bağ kurmak eminim çok iyi gelir.
Bize de..
Kimbilir belki size de....
lulu
x
Çoookkk leziz çoookkkk gurme bir post olmuş bu! Bayıldımmmm :)
YanıtlaSilCanım bu postu okuyup da insanın karnının acıkmaması mümkün değil:)Soğan çorbası ve tatlı kalbimi kazananlar oldu:)
YanıtlaSilKarnım gurul gurulken bu postu okumam akşam sofrasında fazla kaloriler almama haberci galiba:).Kahve delisi olarak o dükkanı çok merak ettim. Şekerlerin renkleri cıvıl cıvıl.Hele o en sondaki aşk, kalbimi vurdu:). Ellerine sağlık bu keyifli post için.
YanıtlaSilama nasil buram buram lezzet fiskiran bir post olmus bu yaa harikasin hepsi yaramistir insallah :)) su an karnim tok oldugu icin aklim en cok tatli niyetine lavantali dondurma ve o leziz sekerler ve pastalarda kaldi:) tabi bunlarin hepsi not olarak alindi efendim denenecek! artik seneye bizde bunlari deneyimleme firsati buluruz ve yedikce de seni anariz bol bol hihihi optum tatlim:))
YanıtlaSiltatlım benımmmmmmmmmmmmm nasıl lezzet kokuyor ıftara saatler kala bu olmadı :) ancak mıdyelere bayıldım bırde pastalara ınan 5 ogun yerım..bu post ozel notlara alındı sayende..sevgıler
YanıtlaSilay uzun zamandir midye yemedim! Canim nasil cekte simdiiiiii inanilmaz gibi =)
YanıtlaSilwww.missysworld.com
ben bir Bodrum yapip yeniden yiyecegim :) yasasin ! senin icin de yerim tatlim x
SilMerhabalar;
YanıtlaSilBlogunu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.
406. takipçin benim.. :)
Bu arada Alaçatı ile ilgili olan gezi notunun linkini paylaşabilir misin? Balayı için orayı seçtik. Senin de deneyimlerini almak isterim.
Bana da gelirsen sevinirim :)
¦ Sevgiler ¦
http://whiteglaze.blogspot.com
twitter: @_gamzeahmet_
Eylul de sevgilimle bizi Nice'te guzel bir haftasonu bekliyor olacak insallah ve butun bu guzellikleri degerlendirecegim Luluumm operim seni ve derim kii bitmesin hic bu tatiller :D
YanıtlaSilDunyanin en seckin mutfagini ve zengin menusunu, yemek kulturunun bir parcasi olan sarabi en ince detayina kadar anlatmissin canim, ellerine saglik...
YanıtlaSilSana afiyet seker bal olsun ama benim aklim Chez Tuliette'nin dekorunda, sogan corbasinda ( bayilirim ) succa'da ve dondurmalarda kaldi ;-)
Lulucum, bu post benim gibi rejimde olanlar için harikalar diyarı gibi bir şey:)
YanıtlaSilÖzenle çektiğin resimlere hayranım. Ama benden çok eşim bayılıyor senin postlarına.
O kadar etkilendi ki, en kısa zamanda seninle tanışmak istiyormuş. Brezilya'da misafir etmeyi planlıyoruz sizi. Bu arada eşim 29 Ağustos'ta Brezilya'ya uçuyor. Ben haftaya çıkacak olan kitabımı tanıtmak üzere burada birkaç ay daha kalacağım oğluşumla. Kitap çıkar çıkmaz sana göndereceğim tatlım. Nice mutlu Nice seyahatleri:)
Lulum, iyi ki acken bakmadim bu posta, harika bir tad yelpazesi goruyorum, hepsini denemek icin sabirsizlaniyorum. Nice e sizin gibi uzun kalmali donmek sart : ) Bu post da bana super bir guide olacak : ) O lavanta dondurmanin sunumu da harikaymis bu arada : )
YanıtlaSilİnanılmaz hızlı okudum bu postu ama ben :)Süpersin her zaman ki gibi, eğer gidersek günün birinde yemek konusunda tek adresim burası :)
YanıtlaSilTam bir flashback yasadim simdi! Nice, sahaneligi, yemekleri, ask! Artik eminim, yine yeniden gitmemiz lazim buraya! Ve bu sefer Lulu'mun tavsiyeleriyle<3<3 Ve Lila'min da dilegi gibi: uzun kalmali!
YanıtlaSil