2008 yılında henüz seyahat rotaları yeni yeni Hırvatistan'ı göstermeye başladığında çok keyifli bir Dubrovnik seyahati yapmış, seyahat sırasında Hırvatistan'ın sınır komşularını da ihmal etmemiş ve bunlar içinde Karadağ'ın dillere destan olmuş körfez güzeli Kotor'a bambaşka hisler beslemiştik.
Unesco tarafından korumaya alınmış bir şehir Kotor ve Hırvatistan'a yakınlığı nedeniyle özellikle de Dubrovnik şehri seyahatlerine kesinlikle eklenmesi gereken bir destinasyon. Körfez olağanüstü bir güzelliğe sahip! Dünya gözü ile şu ana dek böyle büyüleyici bir manzaraya kaç kez bakmışımdır hala emin değilim.. Yalnızca uzaktan körfeze bakmak değil, körkezin içindeyken ve aracımızla sakince ilerlerken, dağlardan körfeze dökülen şelaleler de çok çok etkileyici olmuştu bizim için.. Bu manzara gittigimiz ayın bize sunabildiği bonus bir manzaraydı farkındayım; zira yaz sıcağında oralarda olsaydık bu görüntüye şahitlik etmemiz pek de mümkün olmazdı sanırım..
Kotor, Lovcen ve Orjen Dağları'nın eteklerinde ve bu dağların arasında kalmış bir körfeze konumlanmış bir şehir. Surların içinde eski yerleşimini hala korumuş olması tarihi olarak da yeterli doygunlugu ziyaretcilerine verebiliyor. Surlardan içeri girdiğiniz anda; dar sokaklar, minik kafeler, özenle korunan kliseler arasında keyifle zaman geçiriliyor ve vaktin nasil geçtiğini anlamıyorsunuz zaten.. Yapmanız gereken tek şey salına salına, kaybola kaybola yürümek..
Henüz tam olarak keşfedilmemişken ve fiyatları Avrupa ortalamasının kesinlikle altında seyrederken, ertelenmeden Kotor'u gidip görmenizi tavsiye ederim, zira çok net gözlemlenebilir ki; önümüzdeki yıllarda popüler bir yaz tatili destinasyonu haline gelecek gibi duruyor kendisi..
lulu
x
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder