DOĞANBEY KÖYÜ
Yazın dibini kazıma işini noktaladıktan sonra siz de kendinizi sonbaharın huzurlu kollarına teslim ediyor musunuz? Bahar aylarını tanımsız seviyorum ben.. Doğanın sıcak yaz günleri öncesi uyanışı veya tam tersi kendini kış aylarına hazırlayabilmek adına soyunuşunu takip etmek fazlasıyla melankolik bir havaya sokuyor ruhumu.. Bu aylarda dinlediğim müzikler değişiyor, izlediğim filmler farklı bir yola giriyor. Daha az okuyor, ama daha çok gökyüzüne bakıyorum.. Doğal olarak planladığım seyahatlerim de etkileniyor bu ruh halimden.. Geçtiğimiz yıl, mandalina kokulu vakitlerde planladığımız sonbahar kaçamağı bize öyle iyi gelmişti ki; hazır bu yıl da benzer bir planı yeniden konuşuyorken o kısacık ama enfes seyahati neden blogda yazmadım ki diye sorgularken buldum kendimi.. Aslında yanıtımı da biliyordum.. Sosyal medyanın olumsuz bir etkisi ile keşfetmeye ya da daha çok hunharca yaşayıp tüketmeye fazlaca hevesli insanlar haline gelince; sanki yazsam daha çok kişi bilecek, daha çok kişi ora...