Güzel tatiller, leziz yemekler, enfes okumalar, bir dolu a-acaiip film, dostlarım, paylaşımlarımız, çoğalmalarımız, meditasyonun olumlu ya da olumluya döneceğine daima inandığım kısa süreli negatif etkileri, keyifli uçak yolculukları, hayatımın en güzel yaşına dediğim merhaba, Aşk ve Alpcan....
Hayat, sana bir kez daha teşekkür ederim.
Şükürler olsun her bir anına...
Yaz en yakın arkadaşımın düğünüyle başlamıştı. Harika anlar ile anılarımız zenginleşmişti.
Sonra beni gerçek anlamda hayatımın bir döneminde yaşamayı hayal ettiğim "Eze Village" ile tanıştırmıştı..
Eze, 2013 Cote d'Azur seyahatimin en etkileyici adresi olmuştu. Köyün ara sokaklarında sakince dolanırken bir hafta sonu sırf yazmak için bile olsa, yeniden gelip konaklamak için kendime söz vermiştim.. Sabahları köyden yürüyerek inip (mümkünce Nietzsche'nin enfes patina yolundan) gözlerimi hemen aşağıda gördüğünüz manzaraya açarak yeni güne merhaba demeyi düşlemiştim.. O ana tam olarak "cennetimden bakarken" diyebilirdim çünkü..
Ben dolu bir seyahat yaptım! Floransa aşkım ile yeniden kavuştum, kendime döndüm, ben'imi yeniden keşfettim.. Dönüş yolculuğunda bulutların üzerindeyken yine ve yine en çok "şükürler olsun" geçti içimden..
Son yılların en leziz şarabını bu yaz içtim.
2006 yılında tarihlenmiş bir kırmızı Rubesco!
Hatırlanası keyfimiz uğruna mantarı bile evimdeki en kıymetli koleksiyon olan "Masumiyet Müzesi"nde yerini aldı...
İyi yemek yaparım da, hayatımda ilk kez ve ilk denemede enfes bir lezzet noktasına erişebildiğim levrek buğlama yaptım.. Bir balık yemeği de "mutlu yaz anıları"na yazılır mı demeyin sakın! Mutfak beni her zaman besledi, medite ve mutlu etti...
İyi yemek yaparım da, hayatımda ilk kez ve ilk denemede enfes bir lezzet noktasına erişebildiğim levrek buğlama yaptım.. Bir balık yemeği de "mutlu yaz anıları"na yazılır mı demeyin sakın! Mutfak beni her zaman besledi, medite ve mutlu etti...
34 sayısına olan manevi bağlılığım düşünülürse, meğer beklediğimden çok daha güzel bir yaşmış da o yüzden ben kendisini çok severmişim hissiyle dolup taştım bu yıl... Kutlamalar, minik hatırlanası pastalar ve harika cümlelerin ilgili kişisi oldum, mesut oldum.. Yeni yaşın en değerli hediyelerinden biri adıma dikilmiş "20 adet fidan"dı.. Ne tatlıydı!
34 yıllık hayatımın tatlı tuzlu tecrübelerini alıp bileğime takmak istemiştim bu yıl... Kendime ait ve baktığımda bana olduğum beni hatırlatacak bir bileklik buldum sonunda. Hem de "ben" seyahatim Floransa'da ve Kiel James Patrick markasında..
Bodrum/Mazı benim yazlarımın belki de en kıymetli anlarını veriyor bana senelerdir.. Ritüeli bozmayıp kendisine yeniden kavuştuğum için son derece mutluyum.. Sessiz bir doğaya gözümü açıp, gerçekten yüzümü deniz suyu ile yıkayabildiğim, "Günaydin Hayat" demenin en buyuk hazzını aldığım ve tüm lüks beklentilerinden sıyrılarak "cennetim" dediğim sığınağım o benim...
Alpcan ile taçlanmış, güzel ailem benim. Bu yaz da karşılıklı verdiğimiz tüm emek ve özenin karşılığını sağlık ve mutluluk olarak geri aldık evrenden.. Yazlık günleri, özlem günleri vs derken zaman geçti ve geriye yalnızca bizim olan ve mutlu olduğumuz anların huzurlu anıları kaldı..
Ve, mutlu yaz kendini hüzünlü sonbahar aylarının kollarına bıraktı... Sonbahar demek hüzün demek belki çoğumuz için, ama ben illa ki bir bahar sevinci bulurum bu aylarda da...
Hafta sonlarımın nefes anları..
Daima sevgiyle... "Daima"
Daima sevgiyle... "Daima"
lulu
x