İtalyanlar onun için "Pavarotti'nin yerini dolduracak tek isim", müzik otoriteleriyse "yaşayan en önemli 3 tenörden biri" derler. Pavorotti ile adının yan yana anılmasının (sesinin gücü dışında) en önemli nedeni için; hem küçük yaşlarda ilk kez katıldığı bir yarışmada O Sole Mio'yu söyleyip yarışmayı kazanması hem de Pavorotti tarafından keşfedilmesidir derler.. Aslında okuduklarım sonrasında öğrendiğim; buna tam olarak bir keşfedilme denmesinin pek de doğru olmadığı yönünde, zira Pavorotti, Bocelli'nin gerçek anlamda elinden tutmuş ve kendi şehri Modena'da düzenlenen festivalde kendisine de sahne şansı tanımış.. Bu da şunu gösteriyor ki; bu keşfedilmekten öte bir durum.. Daha çok bir destek ve kariyerinde açılan müthiş bir yol diyebiliriz..
Benim için de Bocelli gördüğüm en anlamlı gülümsemelerin sahibidir.. Kendimi huzursuz ya da mutsuz hissettiğim zamanlardaki birkaç kalkan isimden biridir ve onun sesini daima gözlerimi kapatıp kalbimle dinlemeye çabalarım... Aynı onun da şarkılarını kalbiyle seslendirdiği gibi...
Prodüktörlüğünü Bodyguard filmi sayesinde ismini öğrendiğim David Foster'ın yaptığı konserde, Foster ve Bocelli'nin dostluk kokan atışmalarına da yer verilmişti ve ikisini izlemek pek keyifli oldu..
Geçtiğimiz hafta sanatçının Portofino'da Aşk ismindeki ve Portofino kasabasında verdiği bir konserinin görüntülerinin sinema uyarlamasını izledik sevgiliyle.. Görsel ve işitsel bir şölen olarak kabul edilen konser; hem Bocelli ve Veronica'sının özel röportajı hem de Bocelli'nin Portofino'daki rüya konserinin görüntülerinden oluşuyordu. Elbette Portofino'daki seyirciler arasında olmayı hayal ettirdi bize de.. Ya da limandaki teknelerinden birinde olup, sevgiliyle salına salına kendisini dinlemeyi... Nefisti!
Bocelli bu konserde Passione albümündeki parçalar dışında Elvis'in "love me tender"ını da okuyarak izleyenlere tatlı bir sürpriz yaptı... Böyle coverları dinlemeyi hep çok sevmişimdir.. Özellikle de tarz olarak birbirinden farklı müzik türlerinde yapılmış olanları... Bu arada konser boyunca keman virtiözü Caroline Campbell'in Bocelli'ye ettiği eşlik de şahane görüntüler sundu..
Konserin en romantik anı ise; Bocelli ve Veronica ikilisinden dinlediğimiz Something Stupid düetiydi.. Birbirlerine öyle güzel bakıyorlardı ki; o anları izlerken Bocelli'nin görmediğine inanmak istemedim, hatta konser sonrası birçok kişiye göre çok daha fazlasını görüyor olduğuna neredeyse emindim....
Bu konserin ve röportajları kapsayan sinema gösterimi tamamlandığında mutlaka DVD'si de çıkacaktır. Bence edinin ve arşivinizde olsun.. Bir akşam en güzel elbisenizi giyer, en sevdiğiniz kadehe en sevdiğiniz içeceği koyar, romantik bir akşam geçirebilirsiniz sevdiğiniz insanla...
Bonus bilgi; olur da İtalya'da Pisa yakınlarında olursanız Maestro'nun memleketi Lajatico'ya da uğrayın ve kendinize mutlaka Bocelli ailesine ait şaraplardan (Bocelli Wines) bir seçki yapın.. Benim to do list'imde, içimi kolay, frenk üzümü ve çok enteresan bir yorum olduğu için ilgimi çeken güneşte kurutulmuş domates aromalarını alabileceğim bir kırmızı şarap bulunuyor..