2014 yılının ilk Milano seyahatini tamamladığıma göre lezzetini hala damağımda hissettiğim bir balık restoranından bahsedebilirim diye düşünüyorum.
Isola dei Sapori, belki Milano'nun en iyi değil, ama kesinlikle nitelikli balık restoranlarından biri. Ayrıca inanılmaz hızlı bir servisi var ki; bu denli yoğun müşteri trafiği olan restoranlarda hızlı servis almak çok da sık rastlanabilir bir durum değildir İtalya’da.
Ardı arkası kesilecek mi bilemediğimiz soğuk deniz ürünlerinden yapılmış mezeler sonrası "işte bu" dediğimiz ara sıcaklar ve en sonunda da enfes bir ana balık tabağı deneyimledik Isola dei Sapori’de.
Ana yemekteki balık seçimimiz her yerde gerçek dil balığı yemek mümkün olmadığından dil balığı oldu... Çin'den ithal edilen, tadı dil balığından ayırt edilemeyen ve balık mezatlarında neredeyse yok pahasına satılan pangasius balığını uzun zamandır herkese dil balığı diye satıyorlar.. Özellikle de bizim ülkemiz çok fazla tercih ediliyor bu balık.. Özellikle diyorum, ama yalnızca bizim ülkemize ait bir "kandırıkçılık" değil bu durum.. Neredeyse tüm dünyada maliyetleri düşürmek için bu yola başvuran restoranlar bulunuyormuş..
Ancak Sapori gibi lezzetinden ödün vermeyen, güvenilir ve köklü restoranlarda bu konuda daha güvende hissedebiliyor insan.. Biz de o nedenle dil tercihini hızlıca verebildik zaten.. Son derece basit bir şekilde pişirilmiş dil filetomu, önce haşlayıp sonra hafif bir ızgara gösterdikleri enginar parçalarıyla sundular.. Muazzamdı...
Elbette restoranın şarap menüsü de İtalyanlara yakışır seviyedeydi.. Bir balık restoranı olması nedeniyle özellikle beyaz şarap kısmı çok iddialı görünüyordu. 2010 yılını geçmeyen bir şarap seçip, yemeğimizi daha da keyifli bir hale getirdik elbette.
Böylesi çeşidi bol bir akşam yemeği sonrası tatlı için pek yerimiz kalmamıştı açıkçası, ama buralara kadar gelmişken ve balık yemişken midemize bir miktar şeker de girsin olsun istedik ve tercihimizi dondurma üzerine serpilmiş taze dağ meyvelerinden yana kullandık. Ama benim tatlıya da yerim olur diyorsanız, menüde seçim yapabileceğiniz İtalyan pasta ve tart çeşitleri de mevcut.
Son olarak, genelde İtalyan geceleri ya Mirto ya da Limoncello ile son bulur. Grappa gibi daha sert tercihler de olur elbette, ama yakışanı daha çok bu ikilidir derler.. Ben daha çok limoncello seçeneğini tercih etsem de o gece Sicilya’nın serbest yetişen mersin agaçlarından elde edilen Mirto Rosso ile gecemizi tamamladık..
Abartacağım izninizle, ama uyumadan evvel midemin bile hala mutlu olduğunu hatırlıyorum.. Elbette ve kesinlikle tavsiye ederim… Hatta, dilerim Milano’yu benim kadar sık ziyaret edebilir ve bu sayede turistik tavsiyelerin dışına çıkıp böylesi adresleri de kovalayabilirsiniz..
Abartacağım izninizle, ama uyumadan evvel midemin bile hala mutlu olduğunu hatırlıyorum.. Elbette ve kesinlikle tavsiye ederim… Hatta, dilerim Milano’yu benim kadar sık ziyaret edebilir ve bu sayede turistik tavsiyelerin dışına çıkıp böylesi adresleri de kovalayabilirsiniz..
Adres: Via Augusto Anfossi, 10.
sevgiler
lulu
x
sevgiler
lulu
x